PRORAT KULLANANLAR DİKKAT!

Ancak programın bu özellikleri kimseyi aldatmasın..Yem ne kadar şatafatlı olursa oltaya takılan balık da o kadar büyük olur mantığı ile hareket eden Polis, bilişim suçları ile mücadele hedefleri kapsamında piyasadaki hacker'ların programı satın almasını sağlayarak onları işledikleri ilk suçta kıskıvrak yakalamak gibi sinsice bir stratejiye girişmiştir..Kurulan tuzağın gerçekçiliğini arttırmak içinse Prorat'ın sattığı casus trojan programlar ücretlendirilmiştir..Programlar gerçektende işlevsel olarak mükemmel tasarlanmıştır..Siz bir suç işlemediğiniz müddetçe program işinizi görür..Ama suç işlediğiniz anda bu program sizin en büyük düşmanınız haline gelecektir..Maalesef hacker olduğunu iddia eden arkadaşların %95'inin programcılıktan bir haber oldukları düşünülürse Prorat programlarının gerçekte kimlere hizmet ettiğini de teknik olarak anlamaları beklenemez..Programın içindeki ghost ware'ler polise sizin o andaki yerinizi,yazışmalarınızı,webcam'den ruhunuz bile duymadan çekilen fotoğraflarınızı,şifrelerinizi kısacası suç işlendikten sonra mahkemede aleyhinize delil olabilecek her kanıtı toplar ve polise postalar.(proxy yada wireless kullanmanız hiçbirşeyi değiştirmez)..Bunlar olurken sizin ruhunuz bile duymaz..


Polis derken kimsenin aklına karakol önlerinde MP5 ile bekleyen sıradan polisler gelmesin...Emniyet Genel Müdürlüğü'nün ''Bilişim Suçları ile Mücadele Dairesi''nin 1999 yılında oluşturduğu ve adına Internet Polisi denen birim gerçekten konusunda çok uzman hackerlardan oluşmaktadır..Hacker polisler yazılım konusunda yabancı üniversitelerde doktora yapacak kadar programlamaya hakim kişilerden oluşup içlerinde Stanford'da master yapan kişiler bile bulunmaktadır..Bu polislerin tek görevi hacker'ları enselemek değil aynı zamanda MİT'e de teknolojik istihbarat konusunda yardımcı olmaktır..Bu polisler azami gizliliğe sahip beyaz şapkalı hacker'lardan oluşmaktadır..Genelde suç işleyen hacker'ları yakalamada FBI ve Interpol'ün sıklıkla kullandığı ''olta-yem-kurban'' taktiğini uygulamakta ve çok başarılı olmaktadırlar.(dünyada üçüncüler)..Prorat ise hacker polislerimizin oluşturduğu açık bir yemdir..Prorat sürekli olarak çok işe yarar özelliklere sahip programlar yaratır ve bunları duyurur..Prorat'ı oluşturan paravan şirket tarafından oluşturulan bu yazılımlar, kendilerini kullanarak suç işleyen hackerları adeta tepsi içinde polise sunarlar...


Banker Trust, Kılıçbalığı,Hayali havyar ve en son Sanal Avcı operasyonlarında ne garipse sanal soygunu gerçekleştiren çete elemanlarının malzemeleri hep Prorat trojanlarıdır...Normalde hiçbir firma bu tip başarılı trojanları internetten alenen pazarlayamaz ve sadece emin olduğu müşteri kitlesine sunar...Ama proratı yapan paravan şirket internetten alenen sanal soygunlarda kullanılan trojanları uluslararası bilişim güvenliği yasaları çiğneyerek satabilmektedir..Neden satabilmektedir çünkü proratı satan şirket polisin kurduğu paravan bir şirkettir..Hackerları yakalamada ise gerçekten prorat'tan daha iyi bir olta bulunamaz şu dünyada...Bildiğimiz kadarı ile prorat'tan başka polisin ürettiği birkaç tane daha trojan ve keylogger yazılımı var.....